Reyhan Kalaycıoğlu yazdı ; Çocuklara Sahip çıkalım.

‘’Her yara kendi içinde büyüktür’’
Son zamanlarda çoğu zaman karşılaştığım ve üzüldüğüm bir konuya değineceğim.
Şanlıurfa’nın en işlek ve eski caddelerinden biri olan Atatürk bulvarından kapaklı pasajına doğru yürümek isterseniz eğer, yolda karşınıza çıkacak olan altı, yedi, sekiz yaşlardaki kız çocukları sizi bir hayli üzebilir.
Bu kız çocukları;
Dilendirilmek; bir yana bir de hırsızlığa teşvik ediliyor, bir yandan sizden Allah rızası için; bir para isterken diğer yandan elleriyle ceplerinizi yokluyorlar.
Kısa süreli şaşkınlığınıza ve korkunuza neden olabilir! bu davranışları, küçücük o eller kalem, defter tutmak yerine, okul sıralarında ders çalışmak yerine; evlerinde kardeşleriyle oyunlar oynamak yerine, sokakta yaşıtlarıyla eğlenmek yerine; caddelerde dilenmek ve hırsızlık yapmak zorunda kalıyorlar.
Peki bu çocuklara bunları kim yaptırıyor?
- Bu çocuklar neden yaşamaları mümkün olan hayatı değilde; yaşatılan o mecbur kaldıkları acınası ve ürkütücü hayatı yasamak zorunda kalıyorlar?
- Bu çocukların ellerinden tutacak kimseler yok mu peki?
- Bu çocuklara hem kendi hayatlarına hemde bizlerin hayatlarına dokunan olumsuzluklarla caddelerde dilendirilip hırsızlıklar yaptırılıyorlar!
Küçük yasta yapmaya zorlandırıldıkları dilencilik diye adlandırdığımız, aslında meslek olarak o çocuklara öğrettikleri ve aynı zamanda hırsızlığa teşvik etmeleri aslında o çocukların yaşam haklarından ve özgürlüklerinden çaldıkları kız çocuklarının kendi hayatlarıdır.
Bununla beraber bizlerinde özgürlüklerine dokunuyorlar, yolda söyle sohbet ederek yürürken bir anlık dalgınlığınızla cebinizdeki telefonunuzdan da olabilirsiniz.
Ani bir şaşkınlıkla önünüze bir kereden çıkan bir çocuğun ellerini cebinizde bulabilirsiniz.
Bu olayı yaşamak sizin için ne kadar üzücü ise onun içinde o kadar korkunç..
Çünkü çalmaya çalışan olarak gerçek çalınan kendisinin hayatı ve bunu anlamayacak kadar küçükler.
Şanlıurfa’nın aslında kanayan bir yarası olan bu hadiseyi gündeme getirerek bu konuda gerekli tüm önlemlerin alınmasını temenni ediyorum.
Bütün çocuklarımıza,
Çocukların çocukça yaşadığı , özgürce dolaştığı doya doya çocukluğunu tadacağı ömürler diliyorum.
Aynen doğru tespit katılıyorum…